Bize Ulaşın
  • Ana Sayfa
  • Matbaanın İcadı Matbaayı Kim Buldu?

Matbaanın İcadı Matbaayı Kim Buldu?

Bilgi güçtür. Bilginin dolayısıyla gücün insanlar arasında yayılması da matbaanın icadı ile başlamıştır.15. Yüzyılda icat edilen ilk matbaa insanların bilgiye daha hızlı ve geniş çapta ulaşmasını sağladı. Tarihçiler matbaanın icadından sonra uygarlığın bir daha geriye dönüp bakmadığını ve asla eskisi gibi olmadığını belirtiyorlar. Mekanik hareketli tipte matbaanın icadı ile bilginin her zamankinden daha hızlı ve daha geniş kitlelere yayılması sağlandı.

Alman kuyumcu Johannes Gutenberg 1436 yılında matbaayı icat etmesi ile tarihe geçmiştir. Aslında Gutanberg’den önceki dönemlerde Asya’da basılı metinler hazırlanıyordu. Çin’de tahta baskı ile yapılan basımların geçmişi 9. Yüzyıla kadar geri giderken, Koreliler Gutenberg matbaayı icat etmeden tam 100 yıl önce hareketli metal bir baskı makinesi tipi ile baskı yapıyorlardı. Buna rağmen pek çok tarihçi Gutenberg’in icadının modern çağın kilidini açan ilk anahtar olduğunu düşünür.

Matbaanın icadı sayesinde akla gelebilecek her konuda kitaplar daha ucuza mal edildi ve kitlesel olarak üretildi. Matbaanın gelişimi ile beraber hem yenilikçi fikirler hem de paha biçilmez değerde antik bulgular okuryazar Avrupalıların eline geçti. Bahse konu icat sayesinde bilgiye ulaşan Avrupalı okuryazar sayısı, her yıl iki kat daha fazla artış gösterdi.

Aşağıdaki yazıda matbaanın Avrupa’yı Orta Çağdan çekerek, insanlığın ilerlemesini hızlandırmasından bahsediliyor.

Matbaa İle Beraber Bir Tür Küresel Haber Ağı Başladı

Ne yazık ki Gutenberg icadının insanlık üzerinde yarattığı muazzam etkiyi görebilecek kadar uzun yaşamadı. Gutenberg’in görebildiği en büyük başarı matbaa sayesinde İncil’in ilk kez Latince olarak basılmasının sağlanmasıydı. Matbaa sayesinde 1436 yılında ortalama 200 adet İncil kopyası 3 yılda çoğaltıldı. Bu sürat günümüz koşulları için çok yavaş olsa da söz konusu dönemde bu tür eserler el yazması olarak kopyalanıyordu. Bu nedenle 1 yılda ancak birkaç kopya çıkarılabiliyordu. 15.Yüzyıl şartlarında 200 kopyanın 3 yılda hazırlanması çok hızlı bir gelişme olarak kabul edildi.

Rönesans Gelişim Hareketi Matbaa İle Hızlı Bir İvme Kazandı

Klasik metinlere ulaşılması ve bunların yayılması için başlatılan çalışmalar matbaadan çok önce idi. Fakat bu yollara ancak zenginler başvurabiliyordu. O dönemlerde klasik metinlere ulaşılması için hem çok fazla para, hem de çok uzun zaman gerekiyordu. Zengin olmayanların bilgiye ulaşması ise karşılanması gereken yüksek maliyetler nedeni ile imkansızdı.

Palme notlarında 14.yüzyılda elle kopyalanan bir kitap için harcanması gereken maliyetin yaklaşık bir ev almak kadar pahalıya geldiğini belirtiyor. Matbaanın bulunması ile toplumdaki birkaç seçkin ve zengin bireyin eğitilme projesi, orta büyüklükte her kasabaya bir kütüphane kurulması projesi haline geldi. Matbaanın gelişimi ile ortalama gelire sahip her tüccarın evinde bir kütüphane görülmeye başlandı.

Matbaa İle İncilin Çoğaltılması Halkın da Dini Öğrenmesine ve Sorgulamasına Yol Açtı

Alman dini reformist Martin Luther King’e atfedilen bir alıntıda ‘’Matbaa Tanrını insanlığa bağışladığı nihai ve en büyük armağandır.’’ sözü geçmektedir. Luther kiliseyi sorgulayan ilk ilahiyatçı değildi. Fakat bu sorgulamayı yapmaya niyetlenen diğer ilahiyatçılar kilise tarafından olabilecek en hızlı biçimde durduruluyordu. Bu açık görüşlü din adamlarının, araştırarak elde ettikleri yazıların zorlukla çıkarılan birkaç kopyası da kilise tarafından çok çabuk imha ediliyordu.

Avrupa’daki matbaa patlaması ile birlikte bütün eserler gibi İncil de çoğaltılarak çok sayıda insana ulaştırıldı ve insanların İncil’i anlaması, sorgulanması sağlandı. Bütün bu anlatılanlar ışığında rahatlıkla söylenebilir ki matbaanın icadı insanlığın hızla ileriye gitmesinde önemli bir rol oynadı.

Telefon WhatsApp Harita E-posta